Aksa Tufanı, milletimizin ve ümmetimizin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Tüm sömürge halkların kurtuluşu için yükselen bir çığlıktır.

Halkımızı yok etmeye çalışan katliamlara karşı gücümüzü harekete geçirmekten başka seçeneğimiz yoktu.

İsrail’e 7 Ekim’de olduğundan daha ağır kayıplar verdirdik ve vermeye devam ediyoruz. İsrail’e ait 1,000 askeri aracı, 100 günde hedef aldık.

İsrail’i hedef aldığımız mühimmatların ve silahların çoğu, Kassam Tugayları tarafından yerli imkanlarla üretildi. Aksa Tufanı Harekatı, direnişin ve halkın tek cephede savaştığı bir cihattır. 

Mücahitlerimiz saflarındaki birliği korudu, topraklarını barbar bir düşmana karşı savunma konusundaki inançlarını artırdı ve bu dönemde eşi benzeri olmayan destanlar yazdı.

Düşmanını yenmeyi bekleyen, tüm bunları Allah’a adayan ve davasına inanan bir Mücahidin imanının gücü karşısında teknoloji ve ölümcül silahlar ne yapacak?

İsrail, hedeflerine ulaşamadı ve esirlerden herhangi birini kurtaramadı. 

Siyonist İsrail’in Gazze’deki camilerin çoğunu yıktığını, iki milyar Müslümana duyurmak görevimizdir. Direnişten, Gazze’ye yönelik soykırımının devam etmesi sebebiyle önümüzdeki günlerde operasyonlarını genişletecekleri yönünde mesajlar aldık.

"Zalimin zulmüne engel olacak mücadele yöntemlerini bulmak ve uygulamak zorundayız" "Zalimin zulmüne engel olacak mücadele yöntemlerini bulmak ve uygulamak zorundayız"

Halkımıza yönelik saldırıyı durdurmak dışında yapılacak hiçbir konuşmanın değeri yok. Dünyadaki 2 milyar Müslümana sesleniyoruz. Bu bir din savaşıdır ve düşman Gazze’deki camileri yıkıyor, ezanları susturmaya çalışıyor.

100 büyük gün… Halkımız yaralarına rağmen topraklarında dimdik ayakta duruyor.

Allah’ın izniyle tüm halkımızın özgürlük şafağı yaklaşıyor, halkımızın cihadı ve kanı boşa gitmeyecektir.”